DURAVIS Solenoid Valf Sorun Giderme-Arıza Giderme Yönergesi / Valve Troubleshooting Guide

troubleshoot

 

Solenoid valfler endüstrinin birçok alanında kullanım alanı bulmaktadır. Hal böyleyken, kullanıcı hatasından veya ihmalinden kaynaklanan bir çok etken sebebiyle duruşlar yaşanmaktadır.

 

Bu sorun nedenlerinden bazıları; uygunsuz OEM ekipmanları, yanlış kapasite seçimi, düşük veya aşırı yüksek voltaj, pislik veya yabancı cisim içeren akışkan, yetersiz fark-basınç, valf malzemesi ile akışkan arasındaki uyumsuzluk, ortam sıcaklık problemleri gibidir.

 

Bu problemleri ve olası hata nedenlerini aşağıdaki tabloda kullanıcılarımızla paylaşmak istedik. Bu yönerge sayesinde olası çözümler kolayca tespit edilebilecektir.

DURAVIS Solenoid Valf Sorun Giderme Tablosu

Problem Olası Neden Olası Çözüm
Enerji verilmesine rağmen

valf çalışmıyor

 

(Direk Çekmeli Valfler)

 

Düşük voltaj veya bobinde voltaj yok Bobin üzerindeki voltajı kontrol edin; bobin üzerindeki yazılı değerin en az %85 i olmalı.
Yanmış bobin Aşağıdaki “Bobin Arızası” kısmına bakın.
Kovan ve/veya çekirdeğe yabancı cisim sıkışmış Valfi temizleyin; valf girişine yakın bir pislik tutucu montajlayın.
Takılı kalan çekirdek veya hasarlı kovan Parçaları değiştirin.
Aşırı akışkan basıncı Hat basıncını, valf etiketi üzerindeki değerlere düşürün veya proses değerinde çalışabilecek bir valf takın.
Enerji verilmesine rağmen

valf çalışmıyor

 

(Pilot Kumandalı Valfler)

 

Valf giriş-çıkış arasında

düşük basınç farkı

Valf çok büyük seçilmiş olabilir; daha düşük orifisli bir valf ile değiştirin. Eğer mümkünse, giriş basıncını arttırın.
Yırtılmış/hasarlı diyafram veya piston ringi Hasarlı parçaları değiştirin.
Tıkalı veya dar pilot orifisi Valfi ve pilot orifisini temizleyin.
Enerji kesilmesine rağmen

valf kapatmıyor veya çalışmıyor

 

(Direk Çekmeli Valfler)

 

Valf enerjilenmiyor. Elektrik bağlantı devresini kontrol edin.
Kovan ve/veya çekirdeğe yabancı cisim sıkışmış Valfi temizleyin; valf girişine yakın bir pislik tutucu montajlayın.
İç sızıntıya sebep veren hasarlı çekirdek contası Yeni parçalarla değiştirin.
Takılı kalan çekirdek veya hasarlı kovan Yeni parçalarla değiştirin.
Hasarlı yay Yeni yay ile değiştirin. Yayı hiçbir zaman uzatıp-kısaltmayın.
Enerji kesilmesine rağmen

valf kapatmıyor veya çalışmıyor

 

(Pilot Kumandalı Valfler)

 

Tıkanmış boşaltma deliği Orifisi temizleyin.
Hasarlı çekirdek contası Yeni parçalarla değiştirin.
Hasarlı diyafram veya piston Yeni parçalarla değiştirin.
Valf giriş-çıkış arasında

yetersiz basınç farkı

Valf çok büyük seçilmiş olabilir; daha düşük orifisli bir valf ile değiştirin. Eğer mümkünse, giriş basıncını arttırın.
Pislik veya yabancı cisimi diyafram üzerinde takılı kalmış Valf gövdesi/diyaframı değiştirin veya yeni bir valf takın. Valf girişine yakın bir pislik tutucu montajlayın.
Bobin Arızası

 

Aşırı gerilim Bobindeki voltajı kontrol edin; voltaj değeri etiketteki değerlerle uyumlu olmalı.
Ani akım çekmeye sebebiyet veren hasarlı çekirdek veya kovan Hasarlı çekirdek, kovan veya yayı kontrol edin.  Çekirdekte veya kovan içerisinde yabancı bir cisim olup-olmadığını kontrol edin.
Ani akım çekmeye sebebiyet veren çekirdek ve/veya kovan içerisinde kalan yabancı cisim/pislik Bölgeyi iyice temizleyin, hasarlı parçaları yenileriyle değiştirin.
Ani akım çekmeye sebebiyet veren aşırı akışkan basıncı Basıncı düşürün veya daha uygun bir valf takın.
Aşırı ortam veya akışkan sıcaklığı DURAVIS ECO10 serisi tüm bobinler H sınıfı en yüksek dayanıma sahip olarak üretilir. Ortam ve akışkan  sıcaklığını düşürecek soğutma elemanları kullanın.
Kayıp solenoid valf parçaları Valf klipsi dahil tüm parçalar elektromanyetik alanı tamamlayan bir sistemin parçalarıdır. Herhangi bir eksiklik durumunda bu parçaları tamamlayın.
Solenoid – Bobin- Soket

içinde nem

Standart valfler halihazırda EVA10 serisi çıkarıp takılabilen IP65 sınıfı soket ile gelmektedir. Eğer valf dış ortamlarda çalışıyorsa; koruma sınıfının bir gereği olan soket lastiği, o-ringler ve kablo rekorlarının yerli yerinde olduğundan emin olunmalıdır. Eğer valf, nemli veya suya karşı daha dayanımlı bir ortamda kullanılacaksa, kablolu tip bobinler kullanılmalıdır.

Pinch (Pinç) Vanalar, Kullanım Alanları, Avantaj ve Dezavantajları

Pinch vanalar; bir akışkan basıncı veya bir mekanizmanın yardımıyla, vana içerisindeki esnek elastomer gövdeyi sıkıştırarak veya serbest bırakarak akışı ayarlar veya kontrol eder. Linear hareketli kontrolün olduğu bu tip vanalar, akışın başlaması, durması veya debisinin kısılması gibi amaçlarla kullanılırlar. Pinch vanalar düşük bakım, hafiflik gibi avantajlarına ek olarak, ex-proof sistemlerde de kullanılabilirler. Pinch vanalar içerisindeki elastomerin cinsine bağlı olarak steril processler içinde çok geniş avantajlar sunarken, elastomer yapının getirdiği dezavantajlarla yüksek sıcaklıktaki, basınçtaki veya gaz fazındaki uygulamalarda kullanılamazlar.
 
 
Avantajları
 
• Çok temiz
• Mükemmel drenaj
• Çok minimal seviyede türbülans
• Düşük hava kirletimi
• Düşük bakım maliyeti
• Hafiflik
• Exproof sistemlerde kullanılabilirliği
• Pahalı olmayan toplam satınalma maliyeti
 
 
Dezavantajları
 
• Yüksek sıcaklıklarda kullanıma uygun olmaması
• Yüksek basınç kullanımına uygun olmaması
• Gaz fazındaki akışkanlarda kullanılamaması
 
 
Kontrol Metodu:
 
• Pinch vanalar, linear hareketli kontrol metodu kullanır.
• Disk, diyaframa benzer esnek bir malzemeden oluşur.
• Pinch vanaların mili iç sıkıştırma elastomerinin üzerinde yeralan, hareketli kapatma ile serbest şekilde bağlıdır.
• El kumandası döndürüldüğüde, basınçlı hava veya kompressör iç malzemeyi(elastomeri) sıkıştırarak birbirine yakşaltırır ve vananın kapatılmasını sağlar.
• İçeriden geçen akışkanın basıncı akışın durmasına veya başlamasına yardımcı olur.
 
 
Fonksiyon:
 
Pinch vanalar, aç-kapa prosesleri veya akışı kısma/ayarlama amaçlı kullanılabilirler. Pinch vanalar, düz sınır tanımayan akışı sağlayan tasarımı sayesinde nedeniyle aç –kapa kontrol için idealdir. Bu tasarımı nedeniyle giriş ve çıkışında çok düşük derecede basınç kaybına neden olurlar. Efektif kısma aralığı, nominal akış kapasitesinin 10% ile 95% i arasında değişir. En iyi akış kontrolü, stok boyunun en son %50 lik kısmında gerçekleşir. Bunun sebebi, iç malzemenin(elastomerin) elastikiyeti ve pürüzsüz akış yolunun, %50 lik stoke seviyesine inene kadar kaydadeğer bir basınç kaybına sebebiyet vermemesidir. Bu etkin olmayan ve tam strokun yarı seviyeye kadar boşuna yapılan açma işleminden kaçınmak için bazı pinch vanalar sadece %50 açılabilir olarak dizayn edilmiştir. Pinch vanalarda keskin partiküllü akışkanların kontrolünden kaçılması gerekir. Bu partiküller elastomeri zedeleyebilir, istenmeyen oyuk ve kanallar açabilir hatta yırtılmaya sebebiyet verebilir.
 
 
Akışkan:
 
• Pinch vanalar sıvılar, katılar ve bulamaç halindeki akışkanlar için kullanılabilir.
• Bu tip vanalarda metal parçalar ve akışkan arasında temas olmadığından, aşındırıcı ve korozif akışkanlarının kontrolünde etkin sonuçlar alınabilir.
• Pinch valflerde, bütün hareketli parçaları akışın dışında tutan bir tasarım olduğundan, büyük partiküller bile sızdırmazlık malzemesinin içinde hapsolur.
• Vana parçalarının akışkandan izolasyonu sayesinde; bulamaçlar, korozyona sebebiyet veren metale temasın olmadığı prosesler, kum içeren su, atıksu ve kanalizasyon sistemleri gibi uygulamalarda kullanılabilir.

 

www.us-kon.com.tr
 

Automationtr ile Endüstri 4.0 öngörüleri ve Kontrol Vanaları Sektörüne Dair Röportajımız

www.automationtr.com olarak USKON Akışkan Kontrol Sistemleri, İş Geliştirme Yöneticisi Emre Kaya ile sektöre ve güncel konulara dair bir söyleşi gerçekleştirdik.

 

1-) Yakın gelecekte ve Endüstri 4.0 için akış kontrol sistemlerinin konumu ve önemi hangi noktada olacak?

 

Endüstri 4.0 bize; akıllı fabrikaları, bilişim ve internet dair herşeyin yani, fiziki dünya ile sanal dünya iç içe geçeceği bilgisini veriyor. Endüstri 4.0 için öne sürülen nedenler arasında; yüksek rekabet gücü, esnek ve özel üretim kabiliyeti yer almaktadır. Hızlı ve sürekli değişen ihtiyaçlar seviyesini tatmin edebilmek adına firmaların; üretim kabiliyetini geliştirmek, bunu yaparken cyber teknolojilerle bilgi toplayıp, bunu analiz etmek ve bunları fiziksel ve akıllı objelerle entegre etmek gibi önemli görevleri olacağı bir gerçektir. Olmazsa olmazlar arasında; bu sistemi besleyen tedarikçilerin de, bu tedarik zinciri sürecine dahil olup tam entegrasyonu gerçekleştirilmelidir. Tüm süreçlerde inovasyon hedefleyen bu anlayış; yeni standartların belirlenmesi, istihdam sorunu, güvenlik ve hukuk problemleri gibi bir çok çözüm bekleyen konuyu da beraberinde getirmektedir.

 

Yeni düzende, akış kontrol sistemlerinin de; akılcı yazılımlar ile desteklenen ve birçok opsiyonu içinde barındıran proses enstrumanlarıyla oluşturulması zorunlu gözükmektedir. Akış kontrol sistemlerinin proje çiziminden, enstruman seçimine ve hatta devreye alınmasına kadar her aşama, farklılık yaratılmalı ve gelecekteki üretim ihtiyaçlarına cevap verebilecek esneklikte planlanmalıdır.

 

2-) Kontrol vanalarında son dönemde en çok hangi ürünlere ilgi var? Teknolojik olarak nasıl bir gelişme gösteriyor bu ürünler?

 

Global araştırma şirketleri verilerine göre, kontrol vanaları pazarı (rotary, lineer aktüatör, vana ve diğer komponentler için toplam) 2020 yılında, 11 milyar dolarlık bir pazar hacmine ulaşacak. Bu pastanın içinde; petrol ve doğalgaz, kimya, su ve çevre, enerji, ilaç ve gıda gibi birçok farklı sektör yeralmakta. Ürün seçimleri ise; coğrafyaya, uygulamanın zorluğuna veya kullanıcının risk faktörüne göre değişebiliyor. Örneğin yerel pazardaki OEM(Original Equipment Manufacturer) bir makine imalatçısı, fiyat hassas bir araştırmaya girerken; Almanya’ daki bir üretici ise ürün hassasiyetin, performansının, dayanıklılığının ve güvenirliliğinin yüksek olduğu bir ürün tercih edebiliyor. Satınalma sıklığı düşük olan son kullanıcı, performans parametrelerine odaklanırken; düzenli satınalma yapan distribütor/reseller için bambaşka faktörler önemli olabiliyor. Ayrıca ürünlere ilgi ve tercihler, bu bahsi geçen organizasyonlar içerisinde yer alan karar vericilerin durumuna göre değişiyor. Akış kontrol sistemlerinden bahsedersek; karar vericiniz bir bakım mühendisi, proje mühendisi olabileceği gibi bir teknisyen hatta usta bile olabilmektedir. Türkiye pazarındaki karar vericiler, teknik ekipmanlar konusunda genelde muhafazar bir tutum sergiliyor. Sürekli alışılagelmiş teknolojilerin veya markaların tercihi, yepyeni ve inovatif çözümlerin sunulmasını zorlaştırıyor.

 

Ürünlerin teknolojik değişimleri ise uygulamadaki zorluklara bulunan çözümler çerçevesinde gerçekleşiyor. Proses değişkenliğini azaltan vanalar tasarlayabilmek önemli bir iş diyebiliriz. Vana ile temas eden zorlu akışkanlara dayanımı arttırmak amacıyla kompozit malzeme çalışmaları, ortam şartlarına bağlı olarak çeşitli yüzey işlem ve kaplama teknolojisi araştırmaları, kontrol vanaları ile haberleşme sistemleri arasındaki iletişim inovasyonları, son zamanlarda önemli bir parametre olarak göze çarpan güvenlik amaçlı SIL(Safety Integrity Level) sertifikasyonun ürün bazında aranıyor oluşu; ürün tasarlama aşamasında göz önünde bulundurulması gereken bazı gelişmelerdir. Metal işleme ve döküm teknolojileri, elastomer ve kauçuk endüstrisi ve elektronik kart üretimindeki gelişmeler ise direkt olarak yaratılan faydayı maksimize eden alt unsurlardır.

 

3-) Firmalar vana tercihlerinde ve kullanımlarında en çok hangi hataları yapıyorlar?

 

Bildiğiniz gibi B2B olarak faaliyet gösterdiğimiz için rasyonel bir satınalmanın gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu noktada; karar verici kişinin ve/veya satınalmayı organize eden kişi veya ekibin hem teknik hem de ticari açıdan donanımlı olması gerekiyor. Bizdeki kalitesizlik istatistiklerine baktığımızda; 2014 ürün iadelerinin %89,4 ü, müşterinin hatalı seçimlerinden kaynaklanmış ve dolayısıyla bunlar bir şekilde müşteri memnuniyetsizliği de yaratmıştır. Bunu engellemek adına bir takım ürün seçim sihirbazları, tablolar ve uygulamalar geliştirmemize karşın genede çok etkin bir seviye yakalayamadık.

 

Genelde, ürün seçimi esnasında proses parametrelerine(akışkan basınç, sıcaklık durumu, voltaj, haberleşme, kontrol biçimi, akışkan tanımı) sağlıklı ulaşamıyoruz. Alınan bilgiler çok doğru olmayınca, bu temele inşa edilen sistemde sorunlu olabiliyor. Bunun için mümkün oldukça prosesi yerinde görmeyi ve analiz etmeyi amaçlıyoruz. Genellikle; gerekli debinin hatalı hesaplanması ile yanlış büyüklükte bir vana seçimi, basınç düşümünün gözardı edilmesi ile oluşan proses değişkenliği, vana çıkış tork değerlerinin bilinmemesi sebebiyle yanlış ölçü aktüatör seçimi, çözeltinin formülün bilinmemesi sonucu seçilen vananın ömrünün kısa olması, ortam şartlarının eksik sunulması sebebiyle kontrol vanalarında oluşan hasarlar gibi bir çok hata etkisi mevcut olabiliyor. Burdaki kritik başarı faktörü; saha bilgisini eksiksiz alabilmek; eğer bunu sorunsuz bir şekilde halledebilirsek o şartları sağlayacak en iyi çözümü öneriyoruz.

 

4-) Debi enstrümanları alanında da uzman bir firmasınız? Ne gibi yenilikleriniz var?

 

USKON olarak ürün pörtföyümüz; kontrol vanaları ve ölçüm enstrumanları olarak iki ana kola ayrılıyor. Ölçüm enstrumanları altında önemli bir alan ise debi kontrolü ve ölçümüdür. Proses endüstrisine; çok çeşitli debimetreler/akışölçerler ve akış şalterleri sunuyoruz. Burada önemli olan akışkanın cinsine göre ölçümün; hız, kütle ve hacim parametrelerinden hangisiyle yapılacağının seçimidir. Akışkan cinsine ve şartlarına göre; şamandıralı, elektromanyetik, ultrasonik, termal, fark-basınç, türbin, coriolis gibi prensipler arasından uygun teknoloji seçilir.

 

Bu yıl özellikle; dolum makinelerinde kullanılmak üzere tasarladığımız; hızlı sayıcılı manyetik debimetreyi pazara sunduk(Fotoğraf IV). Bu ürün özellikle çok ekonomik bir çözüm olarak üretildi. Manyetik debimetre içerisinde akışa engel olabilecek hiçbir eleman yer almamakla birlikte, ürünün hassasiyeti de alışılagelmiş çözümlere göre çok daha yüksek. İkinci bir ürün ise; basınçlı hava ve azot gibi gazların izlenmesinde iyi bir alternatif olan; termal kütle debimetrelerimizdir(Fotoğraf V). Bu üründe kullanıcı, hattı herhangi bir şekilde kesmiyor veya herhangi bir fittings kullanımına ihtiyaç duymuyor. Yapılması gereken sadece iki tane delik delinip, debimetrenin hatta bağlanması. Zaten gerekli kılavuz da ürünle beraber sunuluyor. Debi konusunda üçüncü olarak; gene inovatif bir çözüm olarak çift fazlı akışkanların ölçülmesi ile ilgili bir ürünümüz var. Coriolis teknolojisi ile özelleştirilen bu çözümde; Gaz+Petrol ve Yakıt+Su gibi iki ayrı fazda bulunan akışkanların önce ayrıştırıp-ölçüp sonra tekrar birleştirip aynı hattan devamı sağlanıyor.

 

5-) Firmanızın yeni yatırım ve projelerinizden bahseder misiniz?

 

USKON Akışkan Kontrol Sistemleri olarak, 2015 te valfler konusunda üretim odaklı bir yatırımımız söz konusu. 2016 yılı için lineer kontrol vanalarında pazar payımızı arttırmak için varolan ürünlerin geliştirilmesi ve bazı komponentlerin üretilmesi konusunda planlarımız var. Bunun dışında debi alanında Türkiyenin ilklerinden olacak devlet destekli proje kapsamında iki farklı ürünün üretilmesi proje onayını bekliyor.

 

6-) Eklemek istedikleriniz?

 

Reel sektör dışında, şu anda halihazırda 5 üniversiteyle çok yoğun anlamda çalışmalarımız mevcut. Üniversitelerin ve öğretim üyelerinin teknik problemlerine ve projelerine çözüm getirmek ve sonucunda ortaya güzel sonuçlar çıkarmak bizi motive ediyor. Öğretim görevlilerimizin yayınladığı teknik makalelerin içerisinde ürünlerimizin referans verilmesi bizi, gelişen teknolojilere karşı duyarlı olmak konusunda daha da azimli kılıyor. Gizlilik sebebiyle açıklayamayacağım ama yakında seri üretime geçecek bir sistemde kullanılacak olan ürünlerimizin de çok inovatif bir uygulama alanı buluyor oluşu bizi gururlandırıyor.

 

USKON ailesi olarak, doğrudan deneyim alışverişi ve ortak geliştirmeye dayalı hızlı ve etkin çözümler ilkesiyle ederek, müşterilerimizin ihtiyaçlarına sadakatle katılarak en maliyet-etkin çözümü önermek konusunda kararlıyız.

 

www.us-kon.com.tr