akışkan – USKON Blog http://blog.us-kon.com.tr Passion For Automation Fri, 13 Oct 2017 09:54:48 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.17 Faydalı Bilgiler: Gerekli Debiyi Hesaplamakhttp://blog.us-kon.com.tr/faydali-bilgiler-gerekli-debiyi-hesaplamak/ http://blog.us-kon.com.tr/faydali-bilgiler-gerekli-debiyi-hesaplamak/#respond Fri, 13 Oct 2017 11:54:48 +0000 http://blog.us-kon.com.tr/?p=7306 Basic RGB

Hattınızdaki gerekli akış miktarını (debi) hesaplayabilmek için aşağıdaki 4 parametreyi bilmek gerekir;

– Valf giriş basıncı
– Cv (valfin akış katsayısı)
– Akışkanın yoğunluğu
– Akışkan sıcaklığı

 

]]>
http://blog.us-kon.com.tr/faydali-bilgiler-gerekli-debiyi-hesaplamak/feed/ 0
DURAVIS Solenoid Valf Sorun Giderme-Arıza Giderme Yönergesi / Valve Troubleshooting Guidehttp://blog.us-kon.com.tr/duravis-solenoid-valf-sorun-giderme-ariza-giderme-yonergesi-valve-troubleshooting-guide/ http://blog.us-kon.com.tr/duravis-solenoid-valf-sorun-giderme-ariza-giderme-yonergesi-valve-troubleshooting-guide/#comments Tue, 25 Oct 2016 13:18:35 +0000 http://blog.us-kon.com.tr/?p=6735 troubleshoot

 

Solenoid valfler endüstrinin birçok alanında kullanım alanı bulmaktadır. Hal böyleyken, kullanıcı hatasından veya ihmalinden kaynaklanan bir çok etken sebebiyle duruşlar yaşanmaktadır.

 

Bu sorun nedenlerinden bazıları; uygunsuz OEM ekipmanları, yanlış kapasite seçimi, düşük veya aşırı yüksek voltaj, pislik veya yabancı cisim içeren akışkan, yetersiz fark-basınç, valf malzemesi ile akışkan arasındaki uyumsuzluk, ortam sıcaklık problemleri gibidir.

 

Bu problemleri ve olası hata nedenlerini aşağıdaki tabloda kullanıcılarımızla paylaşmak istedik. Bu yönerge sayesinde olası çözümler kolayca tespit edilebilecektir.

DURAVIS Solenoid Valf Sorun Giderme Tablosu

ProblemOlası NedenOlası Çözüm
Enerji verilmesine rağmen

valf çalışmıyor

 

(Direk Çekmeli Valfler)

 

Düşük voltaj veya bobinde voltaj yokBobin üzerindeki voltajı kontrol edin; bobin üzerindeki yazılı değerin en az %85 i olmalı.
Yanmış bobinAşağıdaki “Bobin Arızası” kısmına bakın.
Kovan ve/veya çekirdeğe yabancı cisim sıkışmışValfi temizleyin; valf girişine yakın bir pislik tutucu montajlayın.
Takılı kalan çekirdek veya hasarlı kovanParçaları değiştirin.
Aşırı akışkan basıncıHat basıncını, valf etiketi üzerindeki değerlere düşürün veya proses değerinde çalışabilecek bir valf takın.
Enerji verilmesine rağmen

valf çalışmıyor

 

(Pilot Kumandalı Valfler)

 

Valf giriş-çıkış arasında

düşük basınç farkı

Valf çok büyük seçilmiş olabilir; daha düşük orifisli bir valf ile değiştirin. Eğer mümkünse, giriş basıncını arttırın.
Yırtılmış/hasarlı diyafram veya piston ringiHasarlı parçaları değiştirin.
Tıkalı veya dar pilot orifisiValfi ve pilot orifisini temizleyin.
Enerji kesilmesine rağmen

valf kapatmıyor veya çalışmıyor

 

(Direk Çekmeli Valfler)

 

Valf enerjilenmiyor.Elektrik bağlantı devresini kontrol edin.
Kovan ve/veya çekirdeğe yabancı cisim sıkışmışValfi temizleyin; valf girişine yakın bir pislik tutucu montajlayın.
İç sızıntıya sebep veren hasarlı çekirdek contasıYeni parçalarla değiştirin.
Takılı kalan çekirdek veya hasarlı kovanYeni parçalarla değiştirin.
Hasarlı yayYeni yay ile değiştirin. Yayı hiçbir zaman uzatıp-kısaltmayın.
Enerji kesilmesine rağmen

valf kapatmıyor veya çalışmıyor

 

(Pilot Kumandalı Valfler)

 

Tıkanmış boşaltma deliğiOrifisi temizleyin.
Hasarlı çekirdek contasıYeni parçalarla değiştirin.
Hasarlı diyafram veya pistonYeni parçalarla değiştirin.
Valf giriş-çıkış arasında

yetersiz basınç farkı

Valf çok büyük seçilmiş olabilir; daha düşük orifisli bir valf ile değiştirin. Eğer mümkünse, giriş basıncını arttırın.
Pislik veya yabancı cisimi diyafram üzerinde takılı kalmışValf gövdesi/diyaframı değiştirin veya yeni bir valf takın. Valf girişine yakın bir pislik tutucu montajlayın.
Bobin Arızası

 

Aşırı gerilimBobindeki voltajı kontrol edin; voltaj değeri etiketteki değerlerle uyumlu olmalı.
Ani akım çekmeye sebebiyet veren hasarlı çekirdek veya kovanHasarlı çekirdek, kovan veya yayı kontrol edin.  Çekirdekte veya kovan içerisinde yabancı bir cisim olup-olmadığını kontrol edin.
Ani akım çekmeye sebebiyet veren çekirdek ve/veya kovan içerisinde kalan yabancı cisim/pislikBölgeyi iyice temizleyin, hasarlı parçaları yenileriyle değiştirin.
Ani akım çekmeye sebebiyet veren aşırı akışkan basıncıBasıncı düşürün veya daha uygun bir valf takın.
Aşırı ortam veya akışkan sıcaklığıDURAVIS ECO10 serisi tüm bobinler H sınıfı en yüksek dayanıma sahip olarak üretilir. Ortam ve akışkan  sıcaklığını düşürecek soğutma elemanları kullanın.
Kayıp solenoid valf parçalarıValf klipsi dahil tüm parçalar elektromanyetik alanı tamamlayan bir sistemin parçalarıdır. Herhangi bir eksiklik durumunda bu parçaları tamamlayın.
Solenoid – Bobin- Soket

içinde nem

Standart valfler halihazırda EVA10 serisi çıkarıp takılabilen IP65 sınıfı soket ile gelmektedir. Eğer valf dış ortamlarda çalışıyorsa; koruma sınıfının bir gereği olan soket lastiği, o-ringler ve kablo rekorlarının yerli yerinde olduğundan emin olunmalıdır. Eğer valf, nemli veya suya karşı daha dayanımlı bir ortamda kullanılacaksa, kablolu tip bobinler kullanılmalıdır.

]]>
http://blog.us-kon.com.tr/duravis-solenoid-valf-sorun-giderme-ariza-giderme-yonergesi-valve-troubleshooting-guide/feed/ 1
Akışkanlar mekaniğinin üzerine bina edildiği bernoulli denklemi…http://blog.us-kon.com.tr/akiskanlar-mekaniginin-uzerine-bina-edildigi-bernoulli-denklemi/ http://blog.us-kon.com.tr/akiskanlar-mekaniginin-uzerine-bina-edildigi-bernoulli-denklemi/#comments Fri, 02 Oct 2015 11:46:30 +0000 http://blog.us-kon.com.tr/?p=5908  

bernoulli denklemi

]]>
http://blog.us-kon.com.tr/akiskanlar-mekaniginin-uzerine-bina-edildigi-bernoulli-denklemi/feed/ 1
Pinch (Pinç) Vanalar, Kullanım Alanları, Avantaj ve Dezavantajlarıhttp://blog.us-kon.com.tr/pinch-pinc-vanalar-kullanim-alanlari-avantaj-ve-dezavantajlari/ http://blog.us-kon.com.tr/pinch-pinc-vanalar-kullanim-alanlari-avantaj-ve-dezavantajlari/#respond Mon, 20 Jul 2015 16:31:59 +0000 http://blog.us-kon.com.tr/?p=5663 Pinch vanalar; bir akışkan basıncı veya bir mekanizmanın yardımıyla, vana içerisindeki esnek elastomer gövdeyi sıkıştırarak veya serbest bırakarak akışı ayarlar veya kontrol eder. Linear hareketli kontrolün olduğu bu tip vanalar, akışın başlaması, durması veya debisinin kısılması gibi amaçlarla kullanılırlar. Pinch vanalar düşük bakım, hafiflik gibi avantajlarına ek olarak, ex-proof sistemlerde de kullanılabilirler. Pinch vanalar içerisindeki elastomerin cinsine bağlı olarak steril processler içinde çok geniş avantajlar sunarken, elastomer yapının getirdiği dezavantajlarla yüksek sıcaklıktaki, basınçtaki veya gaz fazındaki uygulamalarda kullanılamazlar.
 
 
Avantajları
 
• Çok temiz
• Mükemmel drenaj
• Çok minimal seviyede türbülans
• Düşük hava kirletimi
• Düşük bakım maliyeti
• Hafiflik
• Exproof sistemlerde kullanılabilirliği
• Pahalı olmayan toplam satınalma maliyeti
 
 
Dezavantajları
 
• Yüksek sıcaklıklarda kullanıma uygun olmaması
• Yüksek basınç kullanımına uygun olmaması
• Gaz fazındaki akışkanlarda kullanılamaması
 
 
Kontrol Metodu:
 
• Pinch vanalar, linear hareketli kontrol metodu kullanır.
• Disk, diyaframa benzer esnek bir malzemeden oluşur.
• Pinch vanaların mili iç sıkıştırma elastomerinin üzerinde yeralan, hareketli kapatma ile serbest şekilde bağlıdır.
• El kumandası döndürüldüğüde, basınçlı hava veya kompressör iç malzemeyi(elastomeri) sıkıştırarak birbirine yakşaltırır ve vananın kapatılmasını sağlar.
• İçeriden geçen akışkanın basıncı akışın durmasına veya başlamasına yardımcı olur.
 
 
Fonksiyon:
 
Pinch vanalar, aç-kapa prosesleri veya akışı kısma/ayarlama amaçlı kullanılabilirler. Pinch vanalar, düz sınır tanımayan akışı sağlayan tasarımı sayesinde nedeniyle aç –kapa kontrol için idealdir. Bu tasarımı nedeniyle giriş ve çıkışında çok düşük derecede basınç kaybına neden olurlar. Efektif kısma aralığı, nominal akış kapasitesinin 10% ile 95% i arasında değişir. En iyi akış kontrolü, stok boyunun en son %50 lik kısmında gerçekleşir. Bunun sebebi, iç malzemenin(elastomerin) elastikiyeti ve pürüzsüz akış yolunun, %50 lik stoke seviyesine inene kadar kaydadeğer bir basınç kaybına sebebiyet vermemesidir. Bu etkin olmayan ve tam strokun yarı seviyeye kadar boşuna yapılan açma işleminden kaçınmak için bazı pinch vanalar sadece %50 açılabilir olarak dizayn edilmiştir. Pinch vanalarda keskin partiküllü akışkanların kontrolünden kaçılması gerekir. Bu partiküller elastomeri zedeleyebilir, istenmeyen oyuk ve kanallar açabilir hatta yırtılmaya sebebiyet verebilir.
 
 
Akışkan:
 
• Pinch vanalar sıvılar, katılar ve bulamaç halindeki akışkanlar için kullanılabilir.
• Bu tip vanalarda metal parçalar ve akışkan arasında temas olmadığından, aşındırıcı ve korozif akışkanlarının kontrolünde etkin sonuçlar alınabilir.
• Pinch valflerde, bütün hareketli parçaları akışın dışında tutan bir tasarım olduğundan, büyük partiküller bile sızdırmazlık malzemesinin içinde hapsolur.
• Vana parçalarının akışkandan izolasyonu sayesinde; bulamaçlar, korozyona sebebiyet veren metale temasın olmadığı prosesler, kum içeren su, atıksu ve kanalizasyon sistemleri gibi uygulamalarda kullanılabilir.

 

www.us-kon.com.tr
 

]]>
http://blog.us-kon.com.tr/pinch-pinc-vanalar-kullanim-alanlari-avantaj-ve-dezavantajlari/feed/ 0
Automationtr ile Endüstri 4.0 öngörüleri ve Kontrol Vanaları Sektörüne Dair Röportajımızhttp://blog.us-kon.com.tr/automationtr-ile-endustri-4-0-ongoruleri-ve-kontrol-vanalari-sektorune-dair-roportajimiz/ http://blog.us-kon.com.tr/automationtr-ile-endustri-4-0-ongoruleri-ve-kontrol-vanalari-sektorune-dair-roportajimiz/#respond Fri, 26 Jun 2015 11:22:53 +0000 http://blog.us-kon.com.tr/?p=5590 www.automationtr.com olarak USKON Akışkan Kontrol Sistemleri, İş Geliştirme Yöneticisi Emre Kaya ile sektöre ve güncel konulara dair bir söyleşi gerçekleştirdik.

 

1-) Yakın gelecekte ve Endüstri 4.0 için akış kontrol sistemlerinin konumu ve önemi hangi noktada olacak?

 

Endüstri 4.0 bize; akıllı fabrikaları, bilişim ve internet dair herşeyin yani, fiziki dünya ile sanal dünya iç içe geçeceği bilgisini veriyor. Endüstri 4.0 için öne sürülen nedenler arasında; yüksek rekabet gücü, esnek ve özel üretim kabiliyeti yer almaktadır. Hızlı ve sürekli değişen ihtiyaçlar seviyesini tatmin edebilmek adına firmaların; üretim kabiliyetini geliştirmek, bunu yaparken cyber teknolojilerle bilgi toplayıp, bunu analiz etmek ve bunları fiziksel ve akıllı objelerle entegre etmek gibi önemli görevleri olacağı bir gerçektir. Olmazsa olmazlar arasında; bu sistemi besleyen tedarikçilerin de, bu tedarik zinciri sürecine dahil olup tam entegrasyonu gerçekleştirilmelidir. Tüm süreçlerde inovasyon hedefleyen bu anlayış; yeni standartların belirlenmesi, istihdam sorunu, güvenlik ve hukuk problemleri gibi bir çok çözüm bekleyen konuyu da beraberinde getirmektedir.

 

Yeni düzende, akış kontrol sistemlerinin de; akılcı yazılımlar ile desteklenen ve birçok opsiyonu içinde barındıran proses enstrumanlarıyla oluşturulması zorunlu gözükmektedir. Akış kontrol sistemlerinin proje çiziminden, enstruman seçimine ve hatta devreye alınmasına kadar her aşama, farklılık yaratılmalı ve gelecekteki üretim ihtiyaçlarına cevap verebilecek esneklikte planlanmalıdır.

 

2-) Kontrol vanalarında son dönemde en çok hangi ürünlere ilgi var? Teknolojik olarak nasıl bir gelişme gösteriyor bu ürünler?

 

Global araştırma şirketleri verilerine göre, kontrol vanaları pazarı (rotary, lineer aktüatör, vana ve diğer komponentler için toplam) 2020 yılında, 11 milyar dolarlık bir pazar hacmine ulaşacak. Bu pastanın içinde; petrol ve doğalgaz, kimya, su ve çevre, enerji, ilaç ve gıda gibi birçok farklı sektör yeralmakta. Ürün seçimleri ise; coğrafyaya, uygulamanın zorluğuna veya kullanıcının risk faktörüne göre değişebiliyor. Örneğin yerel pazardaki OEM(Original Equipment Manufacturer) bir makine imalatçısı, fiyat hassas bir araştırmaya girerken; Almanya’ daki bir üretici ise ürün hassasiyetin, performansının, dayanıklılığının ve güvenirliliğinin yüksek olduğu bir ürün tercih edebiliyor. Satınalma sıklığı düşük olan son kullanıcı, performans parametrelerine odaklanırken; düzenli satınalma yapan distribütor/reseller için bambaşka faktörler önemli olabiliyor. Ayrıca ürünlere ilgi ve tercihler, bu bahsi geçen organizasyonlar içerisinde yer alan karar vericilerin durumuna göre değişiyor. Akış kontrol sistemlerinden bahsedersek; karar vericiniz bir bakım mühendisi, proje mühendisi olabileceği gibi bir teknisyen hatta usta bile olabilmektedir. Türkiye pazarındaki karar vericiler, teknik ekipmanlar konusunda genelde muhafazar bir tutum sergiliyor. Sürekli alışılagelmiş teknolojilerin veya markaların tercihi, yepyeni ve inovatif çözümlerin sunulmasını zorlaştırıyor.

 

Ürünlerin teknolojik değişimleri ise uygulamadaki zorluklara bulunan çözümler çerçevesinde gerçekleşiyor. Proses değişkenliğini azaltan vanalar tasarlayabilmek önemli bir iş diyebiliriz. Vana ile temas eden zorlu akışkanlara dayanımı arttırmak amacıyla kompozit malzeme çalışmaları, ortam şartlarına bağlı olarak çeşitli yüzey işlem ve kaplama teknolojisi araştırmaları, kontrol vanaları ile haberleşme sistemleri arasındaki iletişim inovasyonları, son zamanlarda önemli bir parametre olarak göze çarpan güvenlik amaçlı SIL(Safety Integrity Level) sertifikasyonun ürün bazında aranıyor oluşu; ürün tasarlama aşamasında göz önünde bulundurulması gereken bazı gelişmelerdir. Metal işleme ve döküm teknolojileri, elastomer ve kauçuk endüstrisi ve elektronik kart üretimindeki gelişmeler ise direkt olarak yaratılan faydayı maksimize eden alt unsurlardır.

 

3-) Firmalar vana tercihlerinde ve kullanımlarında en çok hangi hataları yapıyorlar?

 

Bildiğiniz gibi B2B olarak faaliyet gösterdiğimiz için rasyonel bir satınalmanın gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu noktada; karar verici kişinin ve/veya satınalmayı organize eden kişi veya ekibin hem teknik hem de ticari açıdan donanımlı olması gerekiyor. Bizdeki kalitesizlik istatistiklerine baktığımızda; 2014 ürün iadelerinin %89,4 ü, müşterinin hatalı seçimlerinden kaynaklanmış ve dolayısıyla bunlar bir şekilde müşteri memnuniyetsizliği de yaratmıştır. Bunu engellemek adına bir takım ürün seçim sihirbazları, tablolar ve uygulamalar geliştirmemize karşın genede çok etkin bir seviye yakalayamadık.

 

Genelde, ürün seçimi esnasında proses parametrelerine(akışkan basınç, sıcaklık durumu, voltaj, haberleşme, kontrol biçimi, akışkan tanımı) sağlıklı ulaşamıyoruz. Alınan bilgiler çok doğru olmayınca, bu temele inşa edilen sistemde sorunlu olabiliyor. Bunun için mümkün oldukça prosesi yerinde görmeyi ve analiz etmeyi amaçlıyoruz. Genellikle; gerekli debinin hatalı hesaplanması ile yanlış büyüklükte bir vana seçimi, basınç düşümünün gözardı edilmesi ile oluşan proses değişkenliği, vana çıkış tork değerlerinin bilinmemesi sebebiyle yanlış ölçü aktüatör seçimi, çözeltinin formülün bilinmemesi sonucu seçilen vananın ömrünün kısa olması, ortam şartlarının eksik sunulması sebebiyle kontrol vanalarında oluşan hasarlar gibi bir çok hata etkisi mevcut olabiliyor. Burdaki kritik başarı faktörü; saha bilgisini eksiksiz alabilmek; eğer bunu sorunsuz bir şekilde halledebilirsek o şartları sağlayacak en iyi çözümü öneriyoruz.

 

4-) Debi enstrümanları alanında da uzman bir firmasınız? Ne gibi yenilikleriniz var?

 

USKON olarak ürün pörtföyümüz; kontrol vanaları ve ölçüm enstrumanları olarak iki ana kola ayrılıyor. Ölçüm enstrumanları altında önemli bir alan ise debi kontrolü ve ölçümüdür. Proses endüstrisine; çok çeşitli debimetreler/akışölçerler ve akış şalterleri sunuyoruz. Burada önemli olan akışkanın cinsine göre ölçümün; hız, kütle ve hacim parametrelerinden hangisiyle yapılacağının seçimidir. Akışkan cinsine ve şartlarına göre; şamandıralı, elektromanyetik, ultrasonik, termal, fark-basınç, türbin, coriolis gibi prensipler arasından uygun teknoloji seçilir.

 

Bu yıl özellikle; dolum makinelerinde kullanılmak üzere tasarladığımız; hızlı sayıcılı manyetik debimetreyi pazara sunduk(Fotoğraf IV). Bu ürün özellikle çok ekonomik bir çözüm olarak üretildi. Manyetik debimetre içerisinde akışa engel olabilecek hiçbir eleman yer almamakla birlikte, ürünün hassasiyeti de alışılagelmiş çözümlere göre çok daha yüksek. İkinci bir ürün ise; basınçlı hava ve azot gibi gazların izlenmesinde iyi bir alternatif olan; termal kütle debimetrelerimizdir(Fotoğraf V). Bu üründe kullanıcı, hattı herhangi bir şekilde kesmiyor veya herhangi bir fittings kullanımına ihtiyaç duymuyor. Yapılması gereken sadece iki tane delik delinip, debimetrenin hatta bağlanması. Zaten gerekli kılavuz da ürünle beraber sunuluyor. Debi konusunda üçüncü olarak; gene inovatif bir çözüm olarak çift fazlı akışkanların ölçülmesi ile ilgili bir ürünümüz var. Coriolis teknolojisi ile özelleştirilen bu çözümde; Gaz+Petrol ve Yakıt+Su gibi iki ayrı fazda bulunan akışkanların önce ayrıştırıp-ölçüp sonra tekrar birleştirip aynı hattan devamı sağlanıyor.

 

5-) Firmanızın yeni yatırım ve projelerinizden bahseder misiniz?

 

USKON Akışkan Kontrol Sistemleri olarak, 2015 te valfler konusunda üretim odaklı bir yatırımımız söz konusu. 2016 yılı için lineer kontrol vanalarında pazar payımızı arttırmak için varolan ürünlerin geliştirilmesi ve bazı komponentlerin üretilmesi konusunda planlarımız var. Bunun dışında debi alanında Türkiyenin ilklerinden olacak devlet destekli proje kapsamında iki farklı ürünün üretilmesi proje onayını bekliyor.

 

6-) Eklemek istedikleriniz?

 

Reel sektör dışında, şu anda halihazırda 5 üniversiteyle çok yoğun anlamda çalışmalarımız mevcut. Üniversitelerin ve öğretim üyelerinin teknik problemlerine ve projelerine çözüm getirmek ve sonucunda ortaya güzel sonuçlar çıkarmak bizi motive ediyor. Öğretim görevlilerimizin yayınladığı teknik makalelerin içerisinde ürünlerimizin referans verilmesi bizi, gelişen teknolojilere karşı duyarlı olmak konusunda daha da azimli kılıyor. Gizlilik sebebiyle açıklayamayacağım ama yakında seri üretime geçecek bir sistemde kullanılacak olan ürünlerimizin de çok inovatif bir uygulama alanı buluyor oluşu bizi gururlandırıyor.

 

USKON ailesi olarak, doğrudan deneyim alışverişi ve ortak geliştirmeye dayalı hızlı ve etkin çözümler ilkesiyle ederek, müşterilerimizin ihtiyaçlarına sadakatle katılarak en maliyet-etkin çözümü önermek konusunda kararlıyız.

 

www.us-kon.com.tr

]]>
http://blog.us-kon.com.tr/automationtr-ile-endustri-4-0-ongoruleri-ve-kontrol-vanalari-sektorune-dair-roportajimiz/feed/ 0
Uzun Ömürlü DURAVIS Valve Ürünleri…http://blog.us-kon.com.tr/uzun-omurlu-duravis-valve-urunleri/ http://blog.us-kon.com.tr/uzun-omurlu-duravis-valve-urunleri/#respond Mon, 25 May 2015 10:02:48 +0000 http://blog.us-kon.com.tr/?p=5453 Uzun Ömürlü Ürünler

 

· Rotary Pnömatik Aktüatörler
· Rotary Elektrik Aktüatörler
· Mini Motorlu Vanalar
· Pozisyonerler, Switch, Namur Valfler
· Pnömatik Kelebek/Küresel/Plug Vanalar
· Elektrikli Kelebek/Küresel/Plug Vanalar

 

]]>
http://blog.us-kon.com.tr/uzun-omurlu-duravis-valve-urunleri/feed/ 0
Uzun Ömürlü ve Güvenilir Vana Otomasyonu…DURAVIS…http://blog.us-kon.com.tr/uzun-omurlu-ve-guvenilir-vana-otomasyonu-duravis/ http://blog.us-kon.com.tr/uzun-omurlu-ve-guvenilir-vana-otomasyonu-duravis/#respond Wed, 29 Apr 2015 14:17:25 +0000 http://blog.us-kon.com.tr/?p=5382 Uzun Ömürlü Çözümler
www.duravis.com

]]>
http://blog.us-kon.com.tr/uzun-omurlu-ve-guvenilir-vana-otomasyonu-duravis/feed/ 0
Kütlesel Akış Ölçümü ve Coriolis Debimetreler Çalışma Prensibihttp://blog.us-kon.com.tr/kutlesel-akis-olcumu-ve-coriolis-debimetreler-calisma-prensibi/ http://blog.us-kon.com.tr/kutlesel-akis-olcumu-ve-coriolis-debimetreler-calisma-prensibi/#respond Thu, 26 Mar 2015 10:54:58 +0000 http://blog.us-kon.com.tr/?p=5206 Akışkan debisi ölçümü (akış miktarı) proses kontrolün en önemli noktalarından biridir. Ve belki de proseslerde en sık kullanılan ölçümdür. Akışkan debisi genel olarak, akışkanın belirli bir bölgedeki hızı ile ölçülür. Bu dolaylı metod ile ölçülen, hacimsel debidir.

 

BORULARDAKİ AKIŞ ORANINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

 

Borudan geçen akışkana etkiyen ana faktörler:

 

• Akışkanın hızı
• Akışkanın boru ile kesişen noktalarındaki sürtünme
• Akışkanın viskozitesi
• Akışkanın yoğunluğu

 

Akışkanın hızı, akışkanı boruya doğru iten kafanın basıncına bağlıdır. Kafa basıncı arttıkça, akış oranı (diğer bütün faktörlerin sabit kalması koşulu ile) ve dolayısıyla akışkan hacmi artacaktır. Boru çapı da akış oranını etkiler. Örneğin; çapı iki katına çıkarmak potansiyel akış oranının dört katına çıkmasına neden olur.

 

Boru sürtünmesi, akış oranını azaltıcı etki yaptığından negatif bir faktör olarak alınır. Bu sürtünmeden dolayı akış oranı, boru cidarlarına yakın bölgelerde, borunun merkezindeki akışa göre daha azdır. Boru yüzeylerinin temizliği, yumuşaklığı ve büyüklüğü ölçüsünde, bu sürtünme kuvveti de azalacaktır.

 

Viskozite ya da moleküler sürtünme de, akış oranını negatif etkiler. Viskozite ve boru sürtünmesi, cidarlardaki akış oranını azaltır. Viskozite sıcaklık ile artar veya azalır ama bu değişim her zaman beklendiği gibi olmayabilir. Sıvılarda viskozite sıcaklık artışı ile genellikle azalır. Ancak bazı sıvılarda viskozite belirli bir sıcaklığın üstünde iken artmaya başlar. Genellikle sıvı viskozitesi yüksek ise (diğer faktörler sabit iken) akış oranı azalır. Viskozite ‘centipoise’ ile ölçülür. Diğer bir viskozite tipi ise ‘kinematik viskozite’ dir ve ‘centistroke’ ile ölçülür ve centipoise’un akışkanın özgül ağırlığına bölünmesi ile elde edilir.

 

Akışkanın yoğunluğu, akış oranını şu şekilde etkiler; daha yoğun bir akışkanda istenen debiyi elde edebilmek için daha güçlü bir kafa baskısı gerekir. Gazların sıkıştırılabilir olmasına rağmen sıvıların tam tersi olarak sıkıştırılamamasından dolayı, gazların, sıvıların ve hatta gaz içeren sıvıların, ölçüm yöntemleri birbirinden farklıdır.

 

HATLARDAKİ AKIŞKAN DEBİSİNİN ÖLÇÜLMESİ

 

Akışkan debisini ölçmek için kullanılan cihazlara ‘akışölçer’ denir. Akışkanların debisinin ölçülmesi için birçok tipte cihaz mevcuttur. Kullanılacak cihazın tipinin belirlenmesi akışkanın karakteristiğine ve içerisinde bulunduğu proses şartlarına bağlıdır. Akış ölçümü, genelde bir fark basınç veya akışkan hızının ölçülmesi ile dolaylı olarak gerçekleştirilir. Dolayısıyla bu ölçüm elektroniksel olarak volümetrik debi oranına dönüştürülür. Akış volümetrik ve kütlesel olarak iki şekilde ölçülebilir. Aşağıda farklı ölçüm prensiplerine dayalı çalışan üç tip debimetreden kütlesel ölçüm yapan debimetreler açıklanmaya çalışılmıştır:

 

Kütlesel Ölçüm Yapan Debimetreler

 

Kütlesel debimetreler volümetrik debimetrelerin aksine direkt geçen akışın kütle olarak miktarını ölçerler. Sonuç olarak akışkan içersinde hapsolmuş hava miktarı gibi etkenlerden ölçüm etkilenmez. Çoğu kütlesel ölçüm yapan debimetrede volümetrik akış miktarı ile akışkanın yoğunluğu kullanılarak kütle elde edilir. Yani kütlesel ölçüm yapan debimetreler iki cihazın bir araya getirilmesi ile elde edilen enstrümanlardır. Bunlardan biri akış hızını ölçerken diğeri de yoğunluğu ölçer. Bu iki input bir mikro işlemcide bir araya getirilip ilave başka bir data ile işlenerek kütlesel ölçüm elde edilir. Kütle ölçümü prensibi ile çalışan birçok cihaz vardır, aşağıda bu cihazlardan en önemlisi olan Coriolis debimetreler açıklanmaya çalışılacaktır.

 

Coriolis Debimetreler

 

Coriolis tip debimetreler akışı hesaplamak için genellikle obstrüksiyonsuz U şeklinde tüpleri sensör olarak kullanılır ve Newton’ un ikinci hareket yasasını uygularlar. U tüpler bulundukları kapta bir elektromanyetik vibratör ile doğal frekanslarında titreştirilirler. Akışkan bu tüplerden akar ve tüpleri düşey doğrultuda bir momentum alması için zorlar. Tüp vibrasyon çevriminin yarı süresi boyunca yukarı doğru hareket eder, bu noktadan sonra tüpün içine dolan akışkan tüpü aşağı doğru bastırarak tüpün yukarı hareketine bir direnç oluşturur. Tüpün hareketinden dolayı tüpten dışarı doğru akan akışkanın yukarı yönde bir momentumu vardır. Tüpün içerisinde hareket eden akışkan dikey hareketindeki değişimlere karşı tüpü iterek direnç gösterir. Kuvvetler arasındaki fark tüpte kıvrılmaya neden olur. Tüp vibrasyon çevriminin ikinci yarısında ise aşağı doğru hareket eder ve bu yukarı yönde harekette oluşan kıvrılmanın zıt yönünde bir kıvrılma oluşturur. Bu kıvrılma karakteristiğine ‘Coriolis etkisi’ denir.

 

coriolis11

 

Newton’ un ikinci hareket yasasına göre tüpteki bu kıvrılma tüplerden akan kütlesel akış ile doğrudan orantılıdır. Tüplerin her iki tarafına yerleştirilmiş olan hız dedektörleri titreşen tüplerin hızını ölçer. Kütle, hız dedektörü sinyallerince belirlenen zaman farkının ölçülmesi ile elde edilir. Akış olmadığı durumda tüplerde kıvrılma oluşmaz, iki hız sinyali arasında zaman farkı yoktur. Akış anında kıvrılma ve buna paralel olarak hız sinyalleri arasında zaman farklılığı oluşmaktadır. Bu zaman farklı kütlesel akış ile doğrudan orantılıdır. Kütlesel ölçüm sırasında yoğunluk ölçümü de yapıldığı için ölçüm sıcaklık ve basınç değişimlerinden etkilenmez.

 coriolis2Şekil 1: Coriolis Debimetre Çalışma Prensibi

 

Coriolis debimetreler çok hassas ve çok amaçlı cihazlardır. Fayda maliyet unsuru göz önüne alınarak pek çok uygulamada kullanılabilir. Anlık volümetrik akış, anlık kütlesel akış, toplam kütlesel akış ve yoğunluk gibi bilgiler çıkış olarak alınabilir. Elektronik kısımları olan transmitter’ler genellikle akıllı cihazlardır. Endüstriyel haberleşme protokolleri kullanılarak bu cihazlar ile haberleşilebilir.

 

]]>
http://blog.us-kon.com.tr/kutlesel-akis-olcumu-ve-coriolis-debimetreler-calisma-prensibi/feed/ 0
Korozyon Nedir? Korozyon Koruması Nasıl Yapılır? Hangi Araçlar kullanılır?http://blog.us-kon.com.tr/korozyon-nedir-korozyon-korumasi-nasil-yapilir-hangi-araclar-kullanilir/ http://blog.us-kon.com.tr/korozyon-nedir-korozyon-korumasi-nasil-yapilir-hangi-araclar-kullanilir/#comments Tue, 17 Feb 2015 18:00:33 +0000 http://blog.us-kon.com.tr/?p=5064 Korozyon, ciddi bir soruna yol açabilir. Sadece çalışma maliyetlerini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda çalışma ortamındaki personele de zarar verebilir. Çoğu zaman korozyon tarafından harap olmuş borulama sistemi tamir edilir veya değiştirilir, bazen ise tehlike arz edecek şekilde gözden kaçar veya unutulur. Peki ya hat basınç altındaysa? Korozyon kontrol metotlarını harekete geçirmek, önceden bu probleme yol açan nedenlerin bulunmasında ve anlaşılmasında yardımcı olur.

 

Korozyon, bir mühendislik malzemenin, etrafındaki kimyasal reaksiyonlar sebebiyle onu oluşturan atomlarına dereceli olarak aşama aşama ayrılmasıdır. Korozyon öncelikle, metallerin oksijen gibi bir oksitleyici ile elektrokimyasal oksidasyon ile ilişkilenmesidir. Demirin oksit formasyonu, paslanma olarak nitelenen çok bilindik bir elektrokimyasal korozyon örneğidir. Korozyon, metaller dışında seramikler ve polimerler gibi diğer malzemelerde de ortaya çıkabilir. Hatta bu yazımızda da degradasyon(bozunma) yı sık sık kullanacağız.

 

Korozyonu etkileyen birçok faktör vardır. Bu faktörler, korozyonun ilerleme derecesi ve oluşma ihtimalini belirler.

Anot ve Katot

Çevre – Genel çevre bir faktör olabilir. Doğal veya doğal olmayan çevre koşullarındaki kimyasallar, korozyonu etkileyebilir.
Stress – İmalat sürecinden sonra kalıntı gerilim/stess te; statik, değişken korozyonu tetikleyen bir faktördür.
Şekil –  Hattın/borunun şekli ve diğer komponentler de korozyonu etkileyebilmektedir. Dirsekler, flanşlar ve çatlaklar; sıkışmış sıvılar için bir istenmeyen depolama alanı oluşturabilir.
Uygunluk – Metallerin diğer merallerle uyumluluğu korozyon derecesini etkiler.
Hareket – Akışkanın, hattın içindeki hareketi de bir faktör olarak göz önünde bulundurulur. Düşük debili akışların olduğu hatlarda korozyon oluşma ihtimali daha fazladır.
Sıcaklık – Sıcaklık oksidasyon derecesini, lekelenmesini etkiler. Sıcaklık artışına bağlı olarak ısı transferi artışı da bir etkendir.

 

Korozyon kontrolünün anlamı, demir ihtiva eden ve bazı demir-içermeyen malzemelerin kontrol edilmesi demektir.

 

Katotik Koruma – Katotik Koruma, korozyon kontrolünün elektriksel anlamda gerçekleştirilmesidir. Bu işleme, galvaniz ile anti-pas oluşturma denilir.
Kimyasal İşlem – Korozyon önleyiciler/inhibitörler kimyasallara eklenerek, korozif ortamın etkisi azaltılır veya konrol edilir. Çok temel bir korozif inhibitör örneği vermek gerekirse; motor bloğunu korozyondan korumak için radyatöre eklenen otomobil antifiriz verilebilir.
Kaplamalar – Koruyucu kaplama yönetmi en yaygın kullanılan korozyon kontrolü yöntemidir. Koruyucu kaplamalar, doğasında metal elementleri barındıran; elektrolitik metal kaplama(plating) veya galvanizleme(çinko kaplama) ile gerçekleştirilebilir. Boya da bir tür korozyona karşı dayanım bariyeri görevi gören koruyucu bir kaplama türüdür.
Dizayn Toleransı – Mühendislik dizaynları, bilinen servis durumuna göre belli bir dereceye kadar korozyona izin verir. Dizayn toleransı genellikle ürün yaşam süresi daha önceden belirlenmiş; boru hatlarına, gemilere veya ekipmalara uygulanır. Örnek olarak bir gemi için seçilecek boru et kalınlığı veya metalurjisidir. Birkere dizayn koruma faktörü belirlendiği zaman süresi dolduğunda, değiştirme veya onarım genellikle zorunlu olur.

]]>
http://blog.us-kon.com.tr/korozyon-nedir-korozyon-korumasi-nasil-yapilir-hangi-araclar-kullanilir/feed/ 2